Fenerbahçe, asırlık çınar.
Tarihinin en büyük maçına, karanlığın sahipleriyle rövanşa hazırlanıyor.
3 Temmuz günü atıldığı dipsiz kuyuda açtığı tünelin sonuna,
ışığa doğru yürüyor.
Zincirlere vurulan camia, Lefter’in ruhundan aldığı güçle,
Salih’in gözünde parlayan ışıkla karanlığı hiçe sayıyor.
Zaman yaklaşıyor, akrep intikamı, yelkovan intikamın
şiddetini gösteriyor...
Süper Lig’in sonuna yaklaşırken, A planımız olan sportif
başarıda ipler artık başkalarının ellerinde maalesef. Düşük bir ihtimalle önce Gaziantepspor, sonra
Sivasspor kaderi değiştirmemize fırsat sunabilir, muhtemelen de kaderimize boyun eğmemize
sebep olabilir.
Şampiyonluktan iyice uzaklaşmamız, Avrupa Ligi’nden elenmemiz
durumu, şu anki zoraki sükuneti sona erdirebilir, adaletsiz cellatların giyotini
indirmesine imkan verebilir.
Sportif başarının tek çıkış yolu sanıldığı,
karanlığın, zifirini artırdığı şu
günlerde, yeni bir ışık belirdi zihinlerde…
Koç Ailesi’nin önde gelen isimlerinden Mustafa Koç, çok
şeyin değişebileceği bir sürecin başlangıcının işaretini verdi sanki:
“Ali’nin, Fenerbahçe Başkanı olma isteği bulunuyor, daha
önceden desteklemediğimiz bu kararın artık arkasındayız, ne karar verirse
yanındayız”
Olası sportif başarısızlık durumunda, yargıtay kılıcı
altında bulunan, dışarıdan, özellikle de içeriden kuşatılan Fenerbahçe’nin,
Aziz Yıldırım üzerinden cezalandırılması planlanıyor.
Planların dışarıdaki dayanağı olan yargıtay, içerideki
dayanağı olan Aziz Yıldırım ve Aykut Kocaman düşmanlığı, karanlığa, ışığa
hükmetme şansı tanıyor.
Ancak…
Mustafa Koç’un yaptığı açıklamanın zamanlaması, Fenerbahçe
ile yatıp, Fenerbahçe ile kalkan Ali Koç’un yeni yönetime girmemesi, ışığa
giden yolun kodlarını gözler önüne seriyor.
Yıpranmış olan yönetimden yeni bir başkan adayının kabul
görmeyeceği, tepkileri anlamsız bırakmayacağı düşünülmüş olsa gerek ki, Ali Koç
yeni yönetimde yer almadı.
Bizi kuyunun dibine attıklarını düşündükleri gün, zifiri
karanlığın içinde yaptığımız B planının aslında en büyük oyunumuz olduğunu
düşünüyorum.
Sezonu başarısızlıkla kaparsak eğer, yargıtaydan da
gelebilecek kötü haberle yıkılacağımızı düşündükleri gün, başkan bayrağı Ali
Koç’a devredebilir.
Böylece dışarıdakilerin kozu olan yargıtay planı karşılıksız
kalır, anlamını yitirir. İçeride kimse Ali Koç’a karşı duramaz, durdukları gün
niyetlerinin “Fenerbahçe’de söz sahibi olmak" olduğunu kör gözler bile görür.
Ali Koç’un arkasında durduğu bir Aykut Kocaman’ı kimse
yiyemez. Oluşturulan kadro, benimsenen oyun kurgusu, yaratılmak istenen
antrenör takımı planları ve planlanan transfer çalışmaları boşa gitmez.
Teslim almaya geldikleri gün yeniden doğarız, soğuttuğumuz intikamı, işte o gün alırız.
Kartlar yeniden karılıyor, oyunların büyüğünü Fenerbahçe
kuruyor.
Işığın çocukları, ayağa kalkıyor, tekrar yükseliyor.
Tünelin sonuna yaklaşırken gördüğümüz ışık, aydınlığın,
karanlığa galip geleceği günü müjdeliyor…
“Öncelikle henüz kaybettiğimiz dünya beyefendisi Serkan
Acar’a olmak üzere, yitirdiğimiz tüm Fenerbahçeliler’e Allah’tan rahmet,
yakınlarına sabırlar dilerim.”
Kamer Akbaş
Güzel bir görüş. Beğendim ve onaylıyorum.
YanıtlaSil