TOPLANTI NEDEN ERTELENDİ?
BELGELER NE ANLAMA GELİYOR?
Fenerbahçe Spor Kulübü
Yönetim Kurulu, resmi sitesinden yaptığı bir açıklamayla, 17.06.2013 günü, UEFA
disiplin müfettişinin raporu ile ilgili gerçekler hakkında açıklamalarda
bulunacaklarını belirtmiş, buna rağmen, gerekçesi kendilerinde saklı olmak
üzere bu açıklamayı ileri bir tarihe ertelemişti.
Şimdi bir takım sorular
ışığında, olayların perde arkasına doğru bir yolculuk yapalım.
Sorular, sorular…
- Fenerbahçe’nin açıklamayı
erteleme sebebi neydi?
- Açıklamanın ertelenmesi
(karar sonrasına bırakılması) veya iptal edilmesi durumunda, Fenerbahçe bu
konudaki haklılığını uluslar arası futbol kamuoyuna nasıl anlatacaktı?
- Zaten savunma için dahi
yetersiz olan kısıtlı zamanda, Fenerbahçe Yönetim Kurulu, yargısız infaz
edileceğini hissettiği duruşmaya kadar, ertelediği toplantıyı da koz hanesinden
düşerse, başka ne gibi önlemler alacaktı veya alabilirdi ki?
Soruları tersten soracak
olursak;
- Fenerbahçe’nin toplantıyı
ertelemeyip, UEFA disiplin kurulları yargılama sürecinde yapacağı açıklamalar,
uluslar arası futbol kamuoyu gözünde, “UEFA ile inatlaşma” imajından öteye
gidebilecek miydi?
- Resmi kurul ve resmi
adalet kanallarını, adaletin gerektiği zamanlarda değil de, iş güzarlık peşinde
olduğu zamanlarda çalıştıran UEFA’ya yapılabilecek resmi bir sesleniş,
muhatabında ne kadar yankı bulacaktı?
İşte, biz tüm bu soruların
cevaplarının peşinde koşarken, Fenerbahçe’nin UEFA sürecinin öncesiyle ve sonrasıyla
alakalı olarak, gece yarısı haber sitelerine bomba gibi belgeler düştü. Bu
belgeler; Fenerbahçe’nin Avrupa Kupalarında mücadelesiyle ilgili UEFA (İnfantino)
– TFF yazışması ve Fenerbahçe dosyasıyla ilgilenen UEFA Disiplin Müfettişi
David Casserly’nin hazırlamış olduğu, Fenerbahçe’nin suçsuz ve UEFA
turnuvalarına katılabileceğini gösteren belgelerdi.
- Peki yalnızca Uefa, TFF ve
Fenerbahçe Yönetim Kurulu’nun elinde bulunan bu belgeler, nasıl oldu da
Fenerbahçe’nin toplantıyı ertelediği günün gecesinde haber sitelerinde açığa
çıktı?
İşaretler, tahminler ve
muhtemel cevaplar…
- İlk olarak, Fenerbahçe,
UEFA’da işlerin, öncelikle resmi kanallardan değil, lobi ile yürütüldüğünü,
UEFA hukuk kurullarının da adalet için değil, cezalandırmak için işle(til)diğini
gayet iyi biliyordu. UEFA ile resmi bir inatlaşmaya tutuşmak istemedi.
- İkincisi, Fenerbahçe toplantıyı
erteledi çünkü, uluslar arası futbol kamuoyunun gözünde “UEFA yargılamasına
müdahale eden” ve “UEFA ile inatlaşmaya girmiş bir kulüp” imajı vermek
istemiyordu.
Peki Fenerbahçe için bu
toplantı dışında, başka yapabileceği bir şey varmıydı da bu toplantı ileri bir
tarihe ertelendi?
Evet, vardı…
Fenerbahçe Yönetim Kurulu,
resmi toplantısını erteleyerek, elindeki belgelerin bir kısmını informel yollardan
basınla paylaştı ve resmi olarak içinde yer almadığı bir cepheden savunma ve
saldırıya geçti. Açıkçası UEFA’ya, çok dengeli bir rest çekti.
Peki UEFA bu resti yer mi
veya görebilir mi?
UEFA’nın Fenerbahçe’yle
ilgili soruşturmasının gidişatına bakılırsa, olağan olmayan, UEFA hukuğunun
dışında birşeyler gelişiyor. Fenerbahçe’nin cezalandırılması için olağandışı
yöntemlere başvuruluyor.
Belli ki Fenerbahçe yönetimi
kaybedecek birşeyinin olmadığını düşünüyor. Eğer UEFA bu resti görürse,
Fenerbahçe savunmasına resmi kanallardan devam edecek.
Yok eğer UEFA geri adım atar
da, Fenerbahçe’nin aklanacağının garantisini verirse, Fenerbahçe bu belgeler
üzerinden oluşturulan süreçle alakalı bir tavır koymayacak. Muhtemelen bu,
UEFA’nın gözünde, “iki tarafın da kazandığı, karlı bir iş olarak görülüp, sulh
ile çözülecek.”
Fenerbahçe bu hamlesiyle, “UEFA’nın
ezberini bozabilir mi, sonuç alabilir mi?” derseniz tabi ki bilemeyiz, ancak
ben çok doğru bir hamle olduğunu düşünüyorum.
Peki Fenerbahçe’nin elini
güçlendiren fakat Fenerbahçe’nin resmen topa girmediğini gösteren bir şekilde
basınla informel olarak paylaşılan bu belgeler ne anlatıyor?
Aşağıdaki 1. Belge İnfantino
imzalı. Öncelikle Türkçe’sini hemen ardından İngilizce’sini paylaşıp, ne
anlattığına bir bakalım.
BELGENİN TÜRKÇE HALİ
BELGENİN ORJİNALİ
Görüldüğü gibi, hakkında
şike yaptığına dair, Türk basını, savcılık ve emniyet kaynaklı kanıtlar olduğu
iddia edilen Fenerbahçe’nin, İnfantino tarafından, başlayacak sezon için
turnuvalara gelmemesi veya TFF tarafından buna izin verilmemesi isteniyor. Bu durumda Fenerbahçe’nin sadece bahsi geçen
sezonla kısıtlı kalacak bir men durumuyla karşı karşıya kalıp, UEFA tarafından
hakkında soruşturma dahi açılmayacağı UEFA genel sekreteri tarafından resmi bir
belge ile federasyona iletiliyor.
2. Belge ise UEFA’nın,
Fenerbahçe dosyasına bakan Disiplin Müfettişi David Casserly imzalı.
RAPORUN İLGİLİ KISMININ TÜRKÇE'Sİ
“TFF tarafından Türkiye’deki
şike iddiaları için UEFA’ya gönderilen belgeleri biliyorum. Bu iddialar TFF’nin
etik ve hukuki organlarının verdiği kararları içeriyor. Ancak henüz gerekçeli
kararlar oluşturulmadığından, TFF Tahkim Kurulu’nun gerekçeli kararını
içermemektedir.
Yukarıda belirtilen
açıklamalara istinaden, şahsımın önerisi;
UEFA Disiplin Komitesi’nin
(CDB), TFF Tahkim Kurulu tarafından oluşturulacak son kararı değerlendirmeden
Fenerbahçe’nin Nisan 2007’den bu yana yerel ya da uluslar arası
organizasyonlarda bir maçta şike yaptığı ya da maçın sonucuna etki edecek bir
faaliyette bulunduğuna veya bu kulübün UEFA Şampiyonlar Ligi kriterlerini
karşılamadığına dair son bir karar düzenlenemeyeceği yönündedir.
Son olarak, TFF Tahkim
Kurulu son gerekçeli kararını düzenlediğinde, Kontrol ve Disiplin organına
sunulmak için ek bir rapor düzenleme talebimi iletirim”
2 gün sonra müfettiş
Casserly tarafından mevcut rapora eklenmek üzere yeni bir ek gönderiliyor:
RAPORUN İLGİLİ KISMININ TÜRKÇE'Sİ
“UEFA Disiplin Komitesi’nin yarınki
toplantısında Fenerbahçe’nin Nisan 2007’den bu ana kadar şike faaliyetinde
bulunduğuna dair kesin bir karar veremeyeceği görülmektedir. Konuyla ilgili son
karar oluşturulana kadar, aleyhinde bir kanıt olmadığı durumda Fenerbahçe
ilgili kriterleri karşıladığından, kulübün Şampiyonlar Ligi’ne katılma hakkına
sahip olduğunu saygılarımla hatırlatırım”
RAPORUN ORJİNALİ
Yine görüldüğü gibi,
Fenerbahçe ile ilgili TFF kurullarının vermiş olduğu kararların ve soruşturma
delillerinin incelenmesi sonucunda, Fenerbahçe’nin suçlu kabul edilemeyeceğini,
TFF tahkim kurulunun gerekçeli kararının beklenmesi gerektiğini ve Avrupa
kupalarında yer alabileceğinin raporlandığı görülüyor.
Peki ne oluyor da,
İnfantino’nun sunduğu şartı (bahsi geçen yılla alakalı men kararı) kabul eden
TFF tarafından Şampiyonlar Ligi’ne gönderilmeyen Fenerbahçe hakkında UEFA
tarafından bir disiplin soruşturması başlatılıyor?
Men durumunda, soruşturmaya
dahi gerek kalmayacağı ve Fenerbahçe’nin bahsi geçen sezondaki UEFA
turnuvalarına katılmaması durumunda, durumun geri kalan kısmının UEFA’yı
ilgilendirmeyeceği ve disiplin soruşturmasına dahi gerek kalmayacağı, UEFA
Genel Sekreteri İnfantino tarafından TFF’ye resmi bir belge ile iletilmesine
rağmen, başlatılan soruşturma ne anlama geliyor?
Neden bu soruşturma
sürecinde, UEFA tarafından görevlendirilen disiplin kurulu müfettişi David
Casserly, Fenerbahçe’nin temiz ve turnuvalara katılabilir durumda olduğunu
rapor ettikten ve Fenerbahçe’nin 2012 sezonunda UEFA turnuvalarına katılmasını
sağladıktan sonra görevden alınıyor, raporu hiçe sayılıyor?
Mayıs ayında değişen
kurallar neticesinde yeni bir disiplin raporu gerekiyorsa neden aynı müfettiş
yeni kurallara göre tekrar rapor hazırlamıyor?
Nasıl oluyor da yerine yeni
bir müfettiş görevlendirilip, Fenerbahçe, bu müfettiş tarafından kesinleşmemiş
mahkeme kararlarına dayandırılarak cezalandırılmak isteniyor?
Bundan sonra ne olur?
Öncelikle sürecin Fenerbahçe
lehine çok keskin bir şekilde döndüğünü söyleyelim ve hemen sonrasında bunun
sebeplerini sıralayalım:
İlk olarak, Uefa, İnfantino
imzalı belgede Fenerbahçe’nin men edilmesi durumunda sonraki yıllar için
hakkında disiplin soruşturmasına gerek kalmayacağını belirtmesine rağmen neden
Fenerbahçe’ye disiplin soruşması açıldığını açıklamak zorunda.
İkinci olarak, İnfantino
imzalı belgedeki tavsiye kararına uyulmasına rağmen, Fenerbahçe hakkında açılan
disiplin soruşturmasında, ilk disiplin müfettişi tarafından, TFF hukuk
kurulları yargılaması ve kararlarının kanıt kabul edilerek geçerli sayılması ve
Fenerbahçe’nin UEFA turnuvalarına katılabileceğinin belirtilmesine rağmen yeni
müfettişin Fenerbahçe’nin cezalandırılmasını istemesi de UEFA’nın açıklamak
zorunda olduğu bir durum.
Şayet UEFA tarafından, ilk
rapor ve müfettişin yok sayılarak, yeni bir müfettişin yeni bir rapor
hazırlaması ve bu yeni raporun, ilk rapor ile taban tabana zıt olarak Fenerbahçe’nin
cezalandırılması gerektiğini belirtmesi, yine UEFA için açıklanması çok zor bir
durum.
Zira aksi durumda UEFA, spor
hukuku ve federasyonların özerklikleri ilke-kurallarını çiğnemiş olacak,
bırakın spor hukuku çerçevesinde geçerli kanıt olan bağımsız TFF hukuk
kurullarının kararını tanımamayı, kendi kurullarında görev alan disiplin
müfettişi ve raporunu da tanımamış olacak.
Uluslar arası futbol kamuoyu
tarafından, yönetiliş biçimi ve adaleti konusunda söylentilerin ayyuka çıktığı
şu dönemde UEFA, bunun doğruluğunu ıspatlarcasına yanlışa düşeceği, yukarıda
belirttiğimiz tasarruflardan uzak duracaktır.
Netice itibariyle Fenerbahçe
Yönetim Kurulu’nun aba altından gösterdiği resti görmeyecek ve olayın sükunetle bir an önce
neticeye ermesini sağlayacaktır.
Olur da UEFA bu resti
görmeye kalkarsa, Fenerbahçe yönetimi, resmi yollardan yeni belgelerle, Türkiye
içindeki bağlantıları da kapsayan gerçekleri gözler önüne sermeye devam
edecektir diye düşünüyorum. Buzdağının görünen yüzünün, UEFA tarafından yeterli
kabul edilip edilmeyeceği bundan sonraki süreçte neler yaşanabileceği konusunda
ipuçları verecektir.
Ancak herkesin içi
rahat olsun.
Fenerbahçe “beni öldürmeyen
acı güçlendirir” sözünü kanıtlarcasına UEFA’ya 2. kez boyun eğmeyecektir.
Üstelik Fenerbahçe’nin
kaybedebileceği tek şey, boyun eğmesi durumunda zaten kaybedeceği UEFA
turnuvalarına katılma hakkıdır…
Kamer AKBAŞ