2 Ekim 2011 Pazar

ARTIK GELİYORUZ!...

3 Temmuz'da freni patlamış bir kamyon çıktı yola. Alnının teriyle şampiyon olmuş bir oyuncu grubunun üzerine doğru amansızca ilerliyordu üstelik. Ortalık toz duman, göz gözü görmez olmuşken, herkesde bir panik havası, ne yapacağını bilememezlik durumu yaşanıyordu adeta. Bir siper lazımdı oyunculara, bir çelik bilek, bir KOCAMAN yürek. Kamyonun önüne dikilecek, onu ikiye bölecek...

Öyle oldu nitekim. Çarpışma gerçekleştiğinde, toz duman yere indiğinde, ortada ibretlik bir fotoğraf: Darmaduman olmuş bir federasyon, afallamış bir medya ve sus pus olmuş bir kutsal ittifak!

Onurdu kazanan, gururdu dik tutan ve alın teriydi fotoğrafı anlatan...

KOCAMAN bir yürek, ardında inanmış bir FUTBOL TAKIMI, ve arkasında; oynanan oyuzu bozmak için and içmiş, dünyada eşi benzeri olmayan bir topluluk: FENERBAHÇE TARAFTARI.

Onurlu bir yürüyüş başladı derinden. Adım adım, zerre zerre, atılan her bir golün, alınan her bir puanın hakkaniyetini gösteren. Bazen Alex'in kadife sol ayak içi, bazen Topal'ın bitmek tükenmek bilmeyen nefesi, bazen de Gökhan'ın tek başına bir kanada hükmedişinden gelen alınteriyle süslenen. Salih'in, Recep'in heyecanında gizli, taraftarın kalbinde büyüyen bir inançla geliyoruz yeniden...

Geliyoruz; kirli oyunlarınıza, süslü transferlerinize, içimizden karıştıranlara, nefret kusan medyanıza rağmen; çoluk-çocuk, ihtiyar-genç, kadın-erkek demeden, onurla, gururla, sapasağlam bir iradeyle, KOCAMAN bir adamın ardında, KOCAMAN adımlarla, KOCAMAN UMUTLARIMIZLA geliyoruz...